Aynı anda birden fazla iş yapabilmek

Konfüçyus’un güzel bir sözü var:

“İki tavşanı kovalayan kişi, hiç birini yakalayamaz.”

Günlük hayatta genellikle birden fazla iş yapmaya çalışıyoruz. Özellikle internete bağlı teknolojik cihazların etrafımızı sardığı şu günlerde ayarımız tamamen kaçmış durumda. Aslında sorun cihazlarda değil bizde. Bir yandan yemek tarifine bakarak yemek yaparken diğer yandan yaptığımız yemeğin görüntülerini instagramda paylaşıyoruz. Dersin en verimli yerinde whatsapptan gelen bildirimle tüm konsantrasyonumuzu kaybediyoruz. Kitabın en faydalı satırlarını okurken dur bunu çekip arkadaşlarımla paylaşayım derken vermek istediği mesajı/yeni fikirleri kaçırıyoruz. Tam filmin/dizinin en heyecanlı yerindeyken gelen bildirim yüzünden duygulara ortak olamıyoruz.

Hayatı sadece fenomenlerimizle değil sevdiklerimizle de paylaşalım

Basit bir örnek vereyim. Pikniğe gidiyoruz. Mangalda etler pişiyor tam sıcak sıcak yiyelim derken selfiye girişiyoruz. Oldu olmadı, tek başına, ailece, sevdiceğimle dur bir de paylaşayım derken yemek soğuyor. Onu bile lezzetinde yiyemiyoruz. Seyrine doyamayacağımız bir geziye çıktık bizi tarihte yolculuğa çıkaracak mekanları geziyoruz hadi bu anları arkadaşlarla paylaşalım derken o anı güzellikleriyle yaşayamıyor kaçıyoruz. Dikkat edin fotoğrafçılıktan bahsetmiyorum. Zira eğer amatör veya profesyonel resimliyorsanız zaten hiçbir şey kaçırmıyorsunuz. Yine uzun süredir uğramadığımız blogumuza oturmuş tadından yenmeyecek bir içerik hazırlarken acaba blogumu bugün kaç kişi etmiş diyip yeni bir sekmede google analitiki açıyoruz. Ardından cep telefonuna gelen bildirimlere bakayım derken eldeki yazıdan da oluyoruz.

Aynı anda 2 işi birden yapmaya çalışan hiçbirini tam yapamıyor

Biranda parlayıp iki işi aynı anda yapıvereyim aradan çıksın derken hiçbirini tam olarak yapamıyoruz. Dikkat edin aynı anda iki iş yapmaya çalıştığınızda günün sonunda ya tam olarak hiçbir işi yapamıyorsunuz yada yaptığınız işleri yarım yamalak eksik bir şekilde tamamlıyorsunuz. Halbuki siz o işleri çok daha iyi yapabilirdiniz. Bununla ilgili

Atasözümüz var: Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak.

diye halbuki işleri sıraya koysak ve birini bitirdikten sonra diğerine geçsek daldan dala atlamasak ne de iyi olacak. Hem bitirdiğimiz işleri gördükçe mutlu olacağız. Mutlu oldukça motivasyonumuz artacak. Stres ve kaygımız azalacak. Sadece internet ortamında iş yapanlar için değil hepimiz için geçerli bu. Her ne kadar yaşadığımız çağ bizi aynı anda birden çok iş yapmaya zorlasada, çoklu ekranlarda yaşamaya mecbur etmeye çalışsa da buna direnmeliyiz. Neden yaşadığımız çağ diyorum? Eskiden nefsimizle mücadele edip tüm siteleri kapatıyor tek sekmede işlerimizi hallediyorduk. İnternet, bilgisayar ile iş yapmıyorsak sadece işimize odaklanabiliyorduk. Sonra laptoplar, dokunmatik telefonlar, tabletler, akıllı tv’ler derken çok ekranlı bol uygulamalı dönemlere geçtik. En basit örneği vereyim elimizdeki cep telefonlarında bile onlarca uygulamayı aynı anda açmaya zorlanıyoruz. Bu, sizi bilmem ama beni gerçekten inanılmaz olumsuz etkiliyordu. Ta ki geçtiğimiz hafta Barış abinin videosunu izleyene dek.

Bu videoyu izledikten sonra daha önce izlediğim ve uygulamaya çalıştığım #40sabahErkenKalk ve #zincirikırma da olduğu gibi aynı anda tek işe odaklanmaya çalıştım ve bunu 7 Eylül’den beri yapmaya çalışıyorum. Tam olarak hayata geçiremesemde %60 başardım diyebilirim. Bu bir alışkanlık bırakması da yeni bir alışkanlığın kazanılması da zor. İnşallah tam olarak uygulayabilirim.

En son aynı anda birden çok iş yapmaya çalıştığım bir zaman tarayıcıdaki açık sayfalara gözüm ilişti. Gerçekten aslında ne de çok dağıldığımı hiçbir şey yapamadığımı fark ettim. Bu anı sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Verimli çalışma için ne yapmalı?

İnsan beyninin tek işe odaklandığında daha başarılı olduğu bilim adamlarınca kanıtlandı. Bunu başarabilmek için herkes farklı yöntemler uyguluyor. Beyni tek işe odaklamak, aynı anda birden fazla şey iş yapmamak için şunları yapıyorum.

Günü 3’e bölüyorum.

Günün 1.bölümü: Genellikle sabah erken kalktığım en yoğun saatler oluyor. En verimli zamanım olduğu için zorluk derecesi yüksek, uzun sürecek, odaklanma ve üretkenlik gerektiren işlere [maaşlı olarak çalıştığım tam zamanlı işime] harcıyorum. İş bittikten sonra molada cep telefonu bildirimlerime bakıyorum.

Günün 2.bölümü: Ardından yoğunluğu daha az olan zaman kısa sürede bitirebileceğim işleri hallediyorum. Genellikle e-postalara cevap verme, soru-cevaplar, telefon görüşmeleri, müşterilere geri dönüşleri bu saate ayarlamaya çalışıyorum.

Günün 3.bölümü: Aileme vakit ayırıyorum. Eskiden eve gider gitmez bilgisayarın başına oturur veya cep telefonumu elime alır sonu olmayan zaman tüneline dalardım. Bekarken anne, baba ve kardeşlerime evliyken eşime ne kadar bencillik ettiğimin farkına vardım. Siz siz olun mutlaka sevdiklerinizi ihmal etmeyin.

Günü en iyi şekilde değerlendirmek için

Bunun dışında genellikle cep telefonumda bildirim seslerini kapalı tutuyorum. Acil olmadıktan sonra cep telefonu görüşmelerimi belirlediğim zamanlarda yapıyorum. Mümkün mertebe her saat başı ekran başından ayrılarak mola veriyorum. Böylelikle gün boyu daha zinde ve verimli çalışabiliyorum. Tek bir işe odaklanmak başlangıçta çok zor gelse de inanın alıştıkça ne kadar rahatladığınızın farkına varacaksınız. Hafiflediğinizi, üzerinizden yük kalktığını hissedeceksiniz. Kendinize ve sevdiklerinize daha çok vakit ayıracaksınız.

Siz aynı anda birden çok iş yapıyor musunuz? yoksa tek işe mi odaklanıyorsunuz?