Namaz neydi?
Kendi başına bir sorumluluk ve lütuf. Hz. Allah’ın kendisinden sonra farz kıldığı en büyük görev. Namaz; imanın âlameti, kalbin nuru, ruhun gücü imanın miracıdır. Mümin, namaz ile yüce yaratıcı ile iletişime geçer, ona teslim olur ve yalvarır.
Mümin için ne güzel bir şeref?
Biz müslümanlar, Hz. Allah’ın bu farzına ne kadar önem veriyoruz? Bütün içtenliğimizle kalben, ruhen ve bütün azalarımızla namazımızı hakkıyla yerine getirebiliyor muyuz?
Hz. Allah’ın kuluna hediye etmiş olduğu bu namazı bizler niye hakkıyla yerine getirmeyelim ki? Aracısız olarak direk, bire bir içten ve gizli bütün duyularımızla sevgiliye açılmak. Namaza hiç bu yönden baktınız mı? Peki böyle bakmak gerek miyor mu?
Namazı nasıl mı kılacağız?
Tabi ki de Hz. Peygamber efendimiz sav.’in kıldığı gibi kılacağız. Bir sevgili ile buluşmaya gider gibi. Heyecanlı, samimi, kalbimizde, aklımızda kötülük olmadan, içten duygularla yönelmeliyiz. Sevgili ile buluşunca acele eder miyiz? Bu görüşme bitse de işime baksam. Tabi ki de hayır. Bu buluşmanın uzun ve güzel geçmesini dileriz. Peki bizler niye namazlarımızı böyle kılamayalım ki, yeter ki o aşkla yönelim. Ne güzel söylemiş Hz. Peygamber efendimiz Muhammed Mustafa Sav.:”Ameller niyetlere göredir.” Konuyla ilgili daha önce yazdığımız Huşu ile namaz kılmak ile ilgili yazımızı burdan okuyabilirsiniz.
Peygamberimiz sav. namaz için ne güzel söylemiş. “Namaz, kişinin kalbinde bir nurdur; artık sizden içini aydınlatmak dileyen kalbindeki nurunu arttırmaya çalışsın. Rabbimize ne denli yakınlaşmak istiyorsak, namazımıza o kadar sıkı sarılmalıyız. Biz insanlar düşünmeliyiz ki her an yüce olan Hz. Allah’ın sayısız nimet ve ihsanlarına kavuşmaktayız. Öyle ikramı bol, merhameti geniş olan rabbimizin lütuflarına karşı teşekkürde bulunmak gerekmez mi?
Namaz kılmanın faziletleri
İşte insan namaz ile şükür borcunu ödemeye Rabbimizin lütuf ve nimetlerini anarak kulluk görevini yerine getirmeye çalışmış olur. Denilmiştir ki: “Namaz, şükrün bütün çeşitlerini bir araya toplar.”
Namazın faziletleri biter mi, elbette bitmez. Sayılamayacak kadar çoktur. Bunlardan birisi de insanı kötülüklerden alıkoyar. Hastalıklardan, stres, kaygı ve bunalımdan uzak tutar. Hayırlara, tevazu ve güzelliklere yöneltir.
Namaza ayrılan vakitler, sonsuz mutluluğa ve tükenme bilmeyen nimetlere bizleri götürecektir. Hangimiz istemez ki o güzellikler ile bir ömür boyu yaşamak. O halde kalkalım ve diyelim ki : “Ben sevgili yolunda, aşkla ve muhabbetle seni kılmaya geldim. Ey Namaz! selâm ve duâ ile…
1 Comment
iyi bir site başarılarınızın devamını dilerim teşekkürler