Refik Halit Karay Kimdir?
Refik Halit Karay Biyografisi
- Künyesi: Refik Halid Karakayış
- Doğum Tarihi: 14 Mart 1888, İstanbul
- Ölüm Tarihi: 18 Temmuz 1965, İstanbul
Hayatı: Karakayış ailesinden Maliye Başveznedarı Mehmed Halit Bey’in oğludur. Aile Mudurdu’dan İstanbul’a göç etmiş soylu bir ailedir. Tercüman-ı Hakikat gazetesinde mütercimlik ve muhabirlik yaptı. Yazıları nedeniyle Sinop, Çorum, Ankara ve Bilecik’e sürgün gönderildi. Bir süre PTT genel müdürlüğü de yaptı. Hürriyet ve İtilaf Fırkası’na üye oldu ve İstiklal Savaşı aleyhine yazdığı yazılarından ötürü vatan hainliği suçuyla yüzellilikler listesine girerek Beyrut ve Halep’te sürgün hayatı yaşadı. Mustafa Kemal”e yazdığı şiir ve mektuplarla 150’likler listesindekilerin affedilmesinde çok büyük rol oynadı.
Refik Halit Karay tarafsızlığı, gördüğü haksızlıkları dile getirmesiyle tanınan biri olduğu için yazılarını okumak o dönemi anlamaya yardımcı olacaktır. Gözleme dayanan eserlerinde, tasvirler, portreler, benzetmeler kullanarak, sade, akıcı dili, güçlü tekniği ile 20. yüzyıl romancıları arasında en seçkin yere sahip olmuştur. İstanbul’u bütün renk ve çizgileriyle yansıtarak Türkçeyi ustalıkla kullanan Refik Halit, Türk edebiyatına birçok eser kazandırmıştır. Af kanunu ile 16 senelik sürgün hayatının ardından temmuz 1938 de yurda döndü, daha önceden çıkardığı Aydede adlı mizah dergisini tekrar yayınladı.Roman, Hikaye, Öykü yazarı. Gazetecilikte yapmıştır. Şamsü’l-Maarif mektebinde okula başladı. Taş mektepte devam etti. Eski adı Mekteb-i Sultani’yi Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Ardından 1907 yılında hukuk eğitimi almaya başladı.
Okulu bitirdikten sonra Maliye Bakanlığı Devair-i Merkez Kalemi’ne katip olarak atandı. 2.Meşrutiyet’ten sonra memurluğu bıraktı. 1908 yılında Servet-i Fünûn ve Tercüman-ı Hakikat’te yazdı. 1909’da “Son Havadis” adıyla gazete kurdu. 15 sayı yayınladı. Ardından Fecri Ati topluluğuna katıldı. Yazarlık hayatı boyunca Kalem, Cem ve Kirpi müstear/takma isimleriyle mizah dergilerinde yazdı. 1912 yılında İttihat ve Terakkicilerin istenmeyenler listesine girdi. Yaptıklarını tasvip etmedi. Bu nedenle Sinop’a sürgün gönderildi .1918’de Ziya Gökalp’in aracı olmasıyla İstanbul’a döndü. Robert Koleji’nde Türkçe dersleri verdi. Vakit, Tasvir-i Efkâr ve Zaman gazetelerinde yazdı. 1919’da Posta ve Telgraf Umum Müdürü oldu. 1922’de Beyrut’a sürgün gitti. 15 yıllık sügün hayatından sonra 1938’de çıkan af kanunu ile yurda döndü. Gazeteciliğe başladı. Sürgün olarak gittiği Anadolu’nun her kesiminden insanın hikayelerini yazdı. Bunları “Memleket Hikayeleri” adı altında 1919’da yayınladı. Bu açıdan köy edebiyatının ilklerinden sayılır. Yazdığı eserler ve ortaya koyduğu mücade ile Türk Edebiyatı’nın en büyük edebiyatçılarından biri olmuştur.