Türklerin soyu nerden gelir?
Asıl Türkler kimlerdir?
Tarihte Türk toplulukları hakkındaki antropolojik tavsiyeler oldukça karmaşıktır. Gerek Çin yıllıklarında [1] gerekse Batı kaynaklarında [2] Türkler daha çok Moğol tipinde [sarı renkli ve dolikosefal] tasvir edilmişlerdir.
Türklerle Moğollar akraba mı?
Türklerle Moğollar arasında dil birliği bakımından bir münasebet olmadığı [3] etnoloji yönünden bir ilgi bulunmadığı [4] ve bilhassa Orta Asya’daki kazılarda elde edilen antroplojik malzemenin incelenmesi sonucu olarak, bu iki kavim arasında soy birliğinin bahis konusu edilemeyeceği [5] ortaya konduğuna göre eski çağlarda Türklerin “mongoloid” gösterilmeleri, o zamanın Türk Devletlerinde Moğol unsurunun çokluğu ile açıklanabilir.
Türklerin soyu kime dayanır
Türkler’in tarih boyunca en sıkı temasları yakın komşuları Moğollar’la olmuş, kalabalık Moğol kitleleri Türk idaresine alınmış [Asya Hunları’nda, Tabgaçlar’da olduğu gibi] ve onbinlerce Moğol, Türklerle birlikte uzun göçlere katılmıştır. [Batı Hunları’nda ve Avarlar’da olduğu gibi] Ayrıca sıkı temasların mümkün kıldığı bazı ırkî karışımlar da düşünülürse, yabancıların dıştan müşadelelerine hayret etmemek gerekir.
Son yarım asır içinde yapılan antropolojik incelemeler Türklerin beyaz ırka mensup bulunduklarını göstermiştir. [6] Yeryüzünde mevcut dört büyük beyaz ırk grubundan “Europid” adı verilen grubun “Turanid” tipindeki “brakisefal” Türklerin, kendilerini, başta “dolikesefal mongoloid”ler olmak üzere diğer ırklardan ayıran antropolojik çizgilere sahip oldukları anlaşılmıştır.[7]
İlk Türkler hangi kavimden gelmiştir
Ayrıca bilindiği üzere Tevrat’ta nakledilen eski geleneklerde Türk soyu [Hâm ve Sâm’dan değil, Yâfes’den türemiş olarak] beyaz ırktan gösterilmiştir. Tûran tipini temsil eden Orta Asya, Mâveraünnehir ve diğer yakın doğu Türkleri beyaz tenli, koyu parlak gözlü, değirmi yüzlü (ay yüzlü, badem gözlü) endamlı, sağlam yapılı erkek ve kadınları ile Ortaçağ kaynaklarında güzelliğe örnek olarak gösterilmiş hatta İran edebiyatında “Türk” sözü bazen “güzel insan” mânasında alınmıştır.
Kaynaklar: İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, S.47, S.48
[1] R. Grouset, L’Empire des Steppes, S.55
[2] P.Vaczy, Hunlar Avrupa’da, bk. Attila ve Hunları, s.60
[3] J.Nemeth, Die türkish – mongolische Hypothese, s. 549-576; M.F.Köprülü, İ.A, mad.
[4] Bk. W.Eberhard, Çin Kaynaklarına Göre Orta Asya’da At Cinsleri, S.189
[5] Tafsilen bk. B.Ögel, İslâmiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, s. 3-14, 47-49, 196
[6] G.F.Debets, 1948, 1950, 1958; V.V.Ginzburg, 1946, 1950, 1954 vd.
[7] Uzakdoğu ve Orta Doğu’da asırlarca ikamet izni aranmadı. Anayurt dışındaki bölgelerde coğrafi şartların sebep olduğu bazı değişiklikler dikkate alınmak üzere Türk’ün (“Tûran” tipinin) dominant vasfı; beyaz renk, düz burun, değirmi çehre, hafif dalgalı saç, orta gürlükte sakal ve bıyıktır. Bk. L.Bartucz, A. Magyar ember, Budapest, 1938, s.414 vd., L.Rasonyi, Tarihte Türklük, S.9, B.Öğel aynı eser s.196.