Dizge Sistemi
Dizge(sistem) , evrenin düzensizliğe gitme eğilimine karşı iş yapabilen,düzenlilik kurma ya da evrene kıyasla daha az düzensizliğe sahip olma eyleminde bulunan evren içi öbekleşmiş her türlü küme.(Bu tanımda evrenle sınırlı dizge tanıtımı yapılarak metafiziksel döngüler ihmal edilmiştir.) Bu kümelere örnek olarak canlılık işleyişinin biyolojik kuralları, madde olaylarının ve sınırlarının fiziksel ve kimyasal kuralları, mantıksal ve zihinsel çıkarımların matematiksel kuralları, ses ve sese yüklenen anlamların dilbilimsel ve matematiksel kuralları, medeniyetler ve kültürler arası ilişkilerde sosyoloji ve siyaset kuralları,insan davranışlarının biyolojik ( temelde ruhsal) kuralları, maddelerin değersel denkliği konusundaki beşeri ortak ölçüt olan paranın iktisat kuralları örnek olarak verilebilir.
İnsanların Oluşturduğu Dizgeler
Bu kurallar evren içi ortak ya da daha yerel olabilir. Bu durum biz tahlil ve keşif yapan insanoğlunun sonradan ALLAH’ın evrenle sınırlandırmış olduğu temel kuralları temel alarak daha kısıtlı beşeri bir sınır kapsamında kurallar ve dizgeler oluşturmamız sebebiyle olmaktadır.Sonradan yapılma dizgelere örnek olarak iktisat, devletin resmi işleyişi (bürokrasi) , yönetim bilimsel (politik) işlevler (fonksiyon) … verilebilir.
Evrensel İnsan Hakları Kuralları ve İşleyişi
Sonradan kurgulanan dizgelerin işlevsellik kazanımı kendi aralarında rekabete dayanır. Bu dizgeler hitap ettiği kısımca ( ırk, ülke, kültür, din, coğrafi topluluk…) seçilim etkenlerince döngü şeklinde kabullenildiği ölçüde seçilir ve yayılır. Seçilimler temelde rekabete dayanır. Seçilim sürecindeki bu dizgelerin ne konuda rekabet edeceği elbette değişkendir. Toplumda yayılan ve benimsenen dizgeler rekabette seçildiği anlamına gelir. Seçilen dizge kabullenilip yayıldığı çapta başarılıdır.
İnsanoğlu ve eylemleri
Bu yayılımı sağlayan temel kavram insanoğlunun eylemlerindeki temel yönelimdir.(Eylem temelleri ve temeller bağlamı adlı makalemizde daha detaylı anlatılmıştır.) İnsanoğlunun eylemlerin temeli ise mutluluk için güce gitmektir. Yani insanlar mutluluk bulacağına inandığı şeyi elde etmek için o yönde kullanılabilir olan güce gidecektir. Beklentiler ve arzular böyle şekillenir.
İnsan Toplulukları ve Büyük Medeniyetler İnşa Edebilme
Bu sebepten dolayı bir dizgenin yayılması ,o dizgenin hitap edilen insan topluluğunun arzularını gerçekleştirebilecek gücü göreceli miktarca verebilmesine bağlıdır. Bundan dolayıdır ki insanlar en güçlü olan devletlerin kültürlerini ve dizgelerini kendilerine uyarlamaya çalışırlar ( Bu kimlik bölünmesine sebep olur. Böylece kimlik arayışı başlar. ) Bundan dolayıdır ki İslam alemine ya da geçmişinde veya coğrafi olarak İslam a yakın olan topluluklara yapılan onca baskının sonucu o topluluklarda kendilerine direnme gücü vereceğine inanılan İslam ın daha da pekişmesi ve yükselmesidir. ( Bugün İslam değişen dengeler içinde yükseliş ve yayılım durumundadır. Aynı şekilde Konfüçyusçuluk da) ( Bu örneklerde fizikteki etki-tepki olayıyla benzerlik kurulabilir. Ayrıca Osmanlının hoşgörü yönetiminin sebebi de anlaşılmıştır sanıyorum. Yani biz şu an ki Türkiye olarak sınırlarımız içindeki veya dışındaki zalim olmayan insanlara hoşgörü ile yaklaşmamız gerekir. Aksi durumda karşımızda zamanla büyüyen düşman bir nesil bırakmış oluruz.Yükselişteki döngü.)
Şura Suresi, 40. ayet: Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun ecri Allah’a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.
Şura Suresi, 43. ayet: Kim sabreder ve bağışlarsa, şüphesiz bu, azme değer işlerdendir.